İşitsel Öğrenme

Kurumsal eğitimler, kurumlarda her işin önemli bir parçası. Klasik sunumlarla öğrenme ise uzun bir zaman önce bitti. Artık sadece klasik eğitim alan kurumlarda bu eğitimler zaman geçirme anları olarak gözüküyor.

Kurum içi eğitmenlerin ve danışmanlık firmalarının başka bir iddiası olmalı. Gerçekten öğretme ve özümsetme. Hatta öğrenme basamaklarını tırmandırma ve analiz-sentez basamağına birlikte çıkma.

O zaman bu işin ABCsinden başlayalım. Nasıl öğreniyoruz?

Yetişkinlerin öğrenme süreçleri, çocuklardan farklılık gösterir. Yetişkinlerin öğrenme tarzları, deneyimlerine, motivasyonlarına ve öğrenme tercihlerine dayanır.

Yetişkinler genellikle kendi ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda öğrenirler. Motivasyonları, öğrenmeye yönelik bir amacı veya pratik bir uygulamayı içerebilir. Öğrenmenin kendi yaşamlarına veya kariyerlerine katkı sağlayacağını görmek, yetişkinlerin öğrenme sürecine daha fazla katılımını teşvik eder.

Yetişkinler, hayatları boyunca edindikleri deneyimlerle öğrenirken, mevcut bilgilerini ve becerilerini yeni bilgilerle birleştirirler. Öğrenme deneyimlerini önceki bilgilere bağlamak ve mevcut bilgileri yenileriyle ilişkilendirmek, yetişkinlerin daha iyi anlamalarını ve öğrenilenleri pratikte uygulamalarını sağlar.

Yetişkinler, öğrenme sürecini kendi başlarına yönlendirmeyi tercih ederler. Öğrenme hedefleri belirleme, kaynakları araştırma ve öğrenme ilerlemesini izleme gibi öz-yönlendirme becerilerini desteklemek, yetişkinlerin bağımsız öğrenme yeteneklerini güçlendirebilir.

İşte bu bilgiler ışığında yetişkin eğitiminde heveslendirme, faydasını aktarma ve kaynakları belirleme zorunluluğumuz var.

İşitsel öğrenme, bireyin dinleyerek daha verimli öğrendiği bir öğrenme tarzıdır. İşitsel öğrenenler, bilgiyi yazılı biçimden ziyade ses veya konuşma yoluyla iletildiğinde daha iyi hatırlar.

Bu tür öğrenme, Fleming VARK öğrenme modelinin tanıdığı dört farklı stilden biridir. İşitsel öğrenen bir kişi, birincil öğrenme yolu olarak konuşmaya ve dinlemeye güvenir. 

Pek çok işitsel öğrenici, yazılı talimat veya bilgi aldıklarında zorluklarla karşılaşabilir, ancak bilgi işitsel olduğunda bunları açıkça anlayabilir. Bu kişiler tipik olarak iyi dinleyicilerdir ve konuşulan bilgileri kolayca hatırlayabilirler.

İşitsel öğrenme metoduna eğer deneyimler, düşündürücü sorular, hevesle takip edilen arkası yarınlar koyarsanız öğrenmeyi daha da kalıcı hale getirirsiniz.

İşte size kalıcı eğitimlere imza atmak için 5L modeli.

• Yetişkin ilgi duyduğunu öğrenir. Bu nedenle eğitim öncesi hazırlık yapmasını ve eğitimin faydalarını anlamasını sağlayın. Biz bunu sesli eğitimlerimizle yapıyoruz.

  
  

• Eğitim günü görsel öğrenmeyi destekleyen materyaller kullanın. O günü hatırlatacak mottolar geliştirin.

  
  

• Eğitimin hemen ardından katılımcılara bu eğitimde öğrendiklerini hayatlarına aktarmaları için simülasyonlar kurgulayın.

  
  

• Eğitimden yaklaşık 21 gün sonra eğitimi hatırlatan işitsel materyaller gönderin. Podcastler, konuşma sunumları, işitsel öğrenmelerini desteklemek için kaydedilmiş ses dosyaları, tartışmalar, sıkça sorulan soruların kaydedilmiş cevapları çok işe yarar.

  
  

• Kalıcılığı daha da arttırmak isterseniz, daha geniş kitlelerle drama atölyeleri düzenleyin.

Yetişkinler genellikle öğrenilen bilgileri hemen uygulamak ve gerçek yaşam bağlamında kullanmak isterler. 5L Modeli öğrenme, deneyimlerinin pratik uygulamalarını vurgulamak ve gerçek hayat senaryolarına odaklanmak, kurumsal eğitimlerde öğrenmeyi daha anlamlı ve tatmin edici hale getirebilir.